MİSYONUMUZ
Carver Mirası Devam Ediyor..
Carver, devrim niteliÄŸindeki devrilebilen üç tekerlekli aracıyla ilk kez küresel ilgiyi üzerine çeken ve bir motosikletin dinamiklerini bir otomobilin konfor ve güvenliÄŸiyle harmanlayan Hollandalı bir otomotiv inovasyonudur.
​
Konsept, 1990'ların sonlarında Carver Europe'un kurucu ortağı Hollandalı mühendis Chris van den Brink tarafından geliÅŸtirildi. Vizyonu, virajlara motosiklet gibi yatabilen dar ve çevik bir araç yaratmaktı. Bu fikir, 2000'lerin başında piyasaya sürülen ikonik Carver One'da hayata geçirildi.
​
Orijinal Carver projesi kült bir takipçi kitlesi kazanmış olsa da, finansal ve üretim zorlukları nedeniyle büyük ölçekli ticari baÅŸarı elde etmek zordu. Vizyondan Elektrikli İnovasyona Son yıllarda Carver, benzersiz devrilme teknolojisini modern elektrikli araç performansıyla birleÅŸtiren elektrikli bir versiyonla yeniden doÄŸdu.
​
Bu geçiÅŸ, orijinal hayali ve onu gerçeÄŸe dönüÅŸtürmek için gereken teknik bilgiyi paylaÅŸan yeni nesil ortaklar tarafından desteklendi. Bu önemli ortaklardan biri, sürdürülebilir inovasyon ve elektrikli araç geliÅŸtirmede güçlü köklere sahip Danimarkalı bir ÅŸirket olan LYNX ApS'ydi. LYNX, Chris van den Brink ve mühendislik ekibiyle doÄŸrudan iÅŸ birliÄŸi yaparak ilk elektrikli Carver'ın geliÅŸtirilmesinde merkezi bir rol oynadı.
LYNX ApS – Carver'ın GeleceÄŸini Yönlendiriyor LYNX ApS, 2024 yılında, Hollandalı ÅŸirketin iflasının ardından Carver'ın yasal ve teknik mirasını elinde bulunduran Belçikalı firma KERV Automotive'de ortak mülkiyet yoluyla, patentler ve fikri mülkiyet hakları da dahil olmak üzere Carver'ın üretim haklarını satın aldı.
​
LYNX artık Carver'ın yeniden canlandırılmasından ve gelecekteki üretiminden tamamen sorumlu. 2026 İlkbaharında, Avrupa genelinde halihazırda faaliyette olan mevcut Carver araçları için parça, servis ve aksesuar desteÄŸiyle yeniden lansman planlanıyor.
Asya ve Avrupa genelinde üretim ortaklıkları araÅŸtırılırken ve sürdürülebilir mobiliteye odaklanılırken, yeni Carver yalnızca geçmiÅŸi onurlandırmakla kalmayacak, aynı zamanda kentsel ulaşımın geleceÄŸini de belirleyecek.

